Feo Krallığı, zamanın kaybolmuş sırlarıyla yüklü bir toprak parçasıdır. Krallık, kendi tarihinde büyük felaketler yaşamış ve bu felaketlerin izleri hâlâ sokaklarda, kalelerde ve özellikle de eski kitaplarda bulunabilir. Ancak zamanın hükmü, Feo’nun geçmişini şekillendiren efsanevi bir nesneye bağlıydı: Badduh Kupası. Bu kupa, eski büyücülerin yarattığı ve zamanın akışını değiştirme gücüne sahip bir artefakt olarak, yıllarca kayıp ve gizli kalmıştı. Ancak o gün geldi, zamanın kapıları açılacaktı.
Antikacı Samariy, Feo’daki en bilge ve en tecrübeli büyü eşya taciriydi. Yüzyıllık bir geçmişe sahipti ve Feo Krallığı’ndaki her eski nesneyi tanıyordu. Ancak Badduh Kupası onun en değerli ve en tehlikeli hazinesiydi. Onu saklamış, gizlemiş, kimseye göstermemişti. Samariy’in geçmişi de tıpkı bu kupa gibi, sırlarla doluydu. Bir zamanlar büyük bir büyücü olan, ancak gücünü kaybetmiş bir adamdı. Ancak şimdi, sadece ticaret yapıyor, eski nesnelerin arkasındaki karanlık sırları kimseyle paylaşmıyordu.
Bir gün, Blodiyara adında bir büyücü, Samariy’in kapısını çaldı. Blodiyara, Feo’nun geleceğine dair karanlık bir vizyon görmüştü. Krallığın kaderi, geçmişte yapılmış bir hata nedeniyle çökmek üzereydi. Büyücünün durugörü gücü, ona Feo Krallığı’nın geleceğini ve bu gelecekteki felaketi gösterdi: Elya Kulesi’nin yıkılması, zamanın kayması ve tüm halkın yok olması... Feo halkının varlığı tehlike altındaydı.
Blodiyara, geçmişi değiştirmek ve bu felaketi önlemek için Antikacı Samariy’den yardım istedi. Samariy, Badduh Kupası’nı kullanmanın büyük tehlikeleri olduğunu biliyordu, ancak Blodiyara’nın vizyonu ve gelecekteki karanlık manzara onu ikna etti. “Zamanla oynamak, çok büyük bir bedel gerektirir,” diyerek, kupa ile zaman yolculuğu yapmaya karar verdiler. Ancak bunun için üçüncü bir kişinin yardımı gerekiyordu.
Kaygan Şu, Feo’nun en yetenekli ve disiplinli savaşçılarından biriydi. Geceleyin Sızanlar adlı bir kardeşlikte hizmet ederken, zamanın akışını değiştirebilecek bir göreve çıkmanın, kendisi için bir tür kefaret olacağına inanıyordu. Zaman yolculuğu, geçmişteki savaşların ve hataların izlerini silmek için bir fırsattı. Kaygan Şu, paralı askerlik geçmişinden gelen strateji bilgisiyle bu yolculukta büyük bir rol oynayacaktı. Birlikte, Badduh Kupası’nı kullanarak geçmişe doğru yola çıktılar.
İlk yolculukları, onları Feo’nun çok eski zamanlarına götürdü. Bu dönemde, büyücülerin ve krallığın en güçlü liderlerinin bir araya gelip, zamanın sırrına dair uğraştıkları bir tapınak vardı. Samariy, burada eski büyü taşlarını arayarak, geçmişin sırlarını ortaya çıkarmaya çalıştı. Ancak her adım, zamanın akışını daha fazla bozuyordu. Kaygan Şu, geçmişin karanlık hatıralarını hatırlayarak, tüm müdahalelerinin büyük sonuçlar doğurabileceğini fark etti. Her zaman olduğu gibi, zamanın dokusuna dokunmak, büyük bir tehlike yaratıyordu.
Geçmişi değiştirmek, zamanın üzerinde oynamak büyük bir tehlike taşıyordu, ancak Blodiyara daha fazla beklemeye tahammül edemedi. Feo Krallığı’nın geleceği için bir şeyler yapması gerekiyordu. Kaygan Şu’nun stratejileri, Blodiyara’nın öngörüleri ve Samariy’in eski bilgisiyle, Elya Kulesi’nin yıkılmasını engellemeye karar verdiler. Ancak zamanın akışı bir kez bozulduğunda, her şeyin yeniden eski haline dönmesi imkansız hale gelmişti.
Bir süre sonra, zamanın akışı daha da karıştı. Zaman yolculuğu, sadece krallığın kaderini değil, aynı zamanda geçmişteki ve gelecekteki tüm canlıların varlığını tehlikeye atıyordu. Her müdahale, her hata, çok daha büyük bir felaketi doğuruyordu. Kaygan Şu, geçmişin savaşlarını durdurmayı önerirken, Blodiyara daha fazla müdahale etmenin zamanın kırılmasını hızlandıracağını düşündü. Samariy ise, Badduh Kupası’nı tekrar kullanmanın ne kadar büyük bir tehlike yaratacağı konusunda uyardı.
Sonunda...